1 Eylül 2012 Cumartesi

ÇAĞ ,ÖĞRENEN ÖRGÜT ÇAĞIDIR

    Öğrenme bildiğiniz üzere bilgi, tecrübe sonucu davranışta oluşan sürekli bir değişimdir. Öğrenme bireysel olabileceği gibi firmalar için bir başka boyutu da örgütsel öğrenmedir. Bilgi ekonomisi, yeni bir davranış türünü gerektiriyor. Bu zamanın ruhu bizden, analiz yapmayı, sorun çözmeyi ve yaratıcı bir tutum sergilememizi istiyor. Bugün bizden istenen, ihtiyaç duyduğumuz bilgilere ulaşıp, bu bilgiler arasından işe yarar olanı seçmek ve yaratıcı bir anlayışla içinde yer aldığımız üretim sürecine değer katmaktır.Tüm bunlar öğrenmeyle mümkün olmaktadır.

   Kurum içi öğrenmede   kişisel öğrenme öğrenen örgüt için gereklidir fakat yeterli değildir.Örgütsel öğrenme planlı,  programlı ve topluca öğrenmenin şeklidir. Bir de “öğrenen organizasyon” kavramı vardır. Bu tamamen örgütsel öğrenmeden farklıdır. Öğrenen organizasyon ;  çevresindeki değişiklikleri zamanında öğrenerek kendi kendini eğiten,sürekli gelişen ve öğrenen,her olaydan ders almasını bilen,problem çözme yeteneğini geliştiren örgüttür.Maşallah dediğinizi duyar gibiyim.Öğrenen örgüt sistemini oturtmuş bir kurum, yeniliklere ayak uydurarak ilerleyen ve tüm faaliyetlerinde kurumsallaşmış bir örgüttür.

   Yöneticiler için organizasyonlarını öğrenen örgüte dönüştürmek temel amaç olmalıdır. Çünkü  çevresinden bilgi toplamayan, bilgi oluşturamayan, bilgileri işleyip belirli kararlara dönüştürmeyen kurumlar çevreleri ile bağları koparmakta, değişime ayak uyduramamaktadır. Rekabete yenik düşmektedir.


   Günümüz örgütleri pazarda kalabilmek ve rekabette başarılı olabilmek için kaçınılmaz öğrenen örgüt olmak zorunda. Örgütlerde oluşan değişime ve gelişmelerin çoğu öğrenmeye dayanır. Bu sebeple bilgi üretmek, bir şirkette çalışan herkesin birincil ve en asil işidir. Bir organizasyondaki herkesin en önemli performans kriterlerinden biri gündelik işleyiş içinde, nasıl kalıcı, iyileştirici ve geliştirici bilgiler üretebileceği olmalıdır. Her süreç öğrenmeye götürmektedir.

   Alvin Toffler derki;  "geleceğin cahilinin okumamış değil, nasıl öğreneceğini bilmeyen” kişiler arasından çıkacağını söyler. Bence bu görüş şirketler için de geçerlidir. Bu arada bilgiyi kendine saklayan çalışandan korkun,kendine saklarsa ne olacağını biliyorsunuz.

0 yorum:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Blog Archive

Search This Blog